8 Ekim 2009 Perşembe

Türkiye'de bilime verilen önem (sadece bir örnek)

Son birkac aydir deli gibi gezginlige takmis durumdayim. Agustos ayinda Chris McCandless hakkinda da kisa bir yazi yazmistim. 2007 yapimi filme esin kaynagi olan kitabini gecen hafta siparis ettim. Su an da Eddie Vedder'in soundtrack'i esliginde okuyorum.

Kitabi okurken aileden geri kalanlar ve Chris'in yolculugu sirasinda tanistigi insanlarin izini sürmek geldi aklima. Babasi 50'li yillarda NASA'da calismisti. NASA'nin sitesine girince de bir lise arkadasimin orta okulda yaptigi dönem ödevi geldi aklima. Onu paylasmak istiyorum.

Mersin'de oturan bu arkadas orta 2'deyken uzay konulu bir dönem ödevi aliyor. Fen dersi mi, ingilizce dersi mi bilemiyorum artik. Bu arkadas fotograf ve döküman istegiyle bir mektup TÜBITAK'a, bir mektup da NASA'ya yolluyor. Sene 1995-96 filan. E-Mail olayi yaygin degil.

Aradan 2 ay geciyor ve arkadas posta kutusunda USA damgali bir paket buluyor. NASA'dan gayet doyurucu nitelikte fotograf ve döküman gelmis. Tabi ki herhangi bir ücret talebi olmadan. Tübitak'tan hala cevap bekliyor...

2 yorum:

Sekerford dedi ki...

Amcoğlu daha öncede forumda yazmıştın zaten. Blogunuda yeni gördüm hayırlı olsun. De maderm işlek tutmucan lan yazsaydın biizm gençlerle anasını satayım beah. TÜBİTAK ın yeri ayrıdır ama bitanemiz bizim, bilimi Darwinsiz kabul eden topluluk oldu artık olm onlar. Gerçi zaten neydiki demi

blastrula dedi ki...

Seker oldugu kadar yaziyorum. Iki tane gezi yazim var daha. Genclerle yazamam, yazmayi bile düsünemem. Onlarin kalemi bambaska.